Satış işinde misiniz? Ya da yakın girmeyi mi düşünüyorsunuz? Satış ekibi mi yönetiyorsunuz? Patron olarak satışlarınızı artırmak mı arzunuz? Lider veya lider adayı mısınız? Ekiplerinizi peşinizden bir hayale götürmek mi istiyorsunuz? Ya da hayatın her alanında, iş ve özel yaşamda istediklerinizi karşınızdakine kabul ettirmek, başarılı olmak sizin için önemli mi? O halde hem motivasyon artırma, hem de ikna tekniklerine ihtiyacınız var demektir.
Peki her iki alanda de deneyimimizi nasıl artırabiliriz? Uzaklarda aramaya gerek yok desek? Yazarın 5 yılı aşkın süredir deneyimlerini paylaştığı başarı, motivasyon, ikna, müzakere teknikleri, satış, liderlik ve ekip yönetimi üzerine eğlenceli, halk dilinde, metaforlar kullanarak yazılmış 10’larca değerli yazısına göz atmaya ne dersiniz?
Bloga ulaşmak için; http://murattavsanci.blogspot.com.tr/
Yazarın yazılarından bazıları;
D-E-M-O-T-İ-V-A-S-Y-O-N
Bir çalışanınızı, ekip üyenizi veya varsa sizden alt kademe yöneticilerinizi demotive etmek mi istiyorsunuz? Yetmedi mi? Ayrıca verimsizleştirmek ve sonunda hatta kaybetmek mi istiyorsunuz? Çok kolay! Hiiiç zorlanmaya, uzaklarda aramaya, kafa patlatmanıza gerek yok. Gelin ben size bedavaya anlatayım efenim. Lütfen bana 2dk. verin, okuyunuz. Yazıdan sonra da “yok ben demotive edemedim, sen de ne boş beleş adammışsın arkadaş!” diyen varsa “paranızı geri iade ediyorum…
Yazının devamı için; http://murattavsanci.blogspot.com/2014/11/d-e-m-o-t-i-v-s-y-o-n.html
İŞ HAYATINDA MUTLULUĞUN SIRRI ÇÖZÜLDÜ!
Özellikle yakın tanıdığım ve iş çevremdeki dostlarım çoğu zaman “Bu yoğunluğa rağmen hemen her sabah nasıl bu kadar enerjik oluyorsun yaa? Bu kadar şeyi de nasıl yetiştirebiliyorsun arkadaşım?” falan diyorlar. Hatta bazen “ne yedin, içtiysen artık bize de söyle, biz de yiyip içelim” gibi espirilere de maruz kalmıyor değilim hani.
Lütfen nazar etmeyin, maşallah diyip yazıyı okuyup deneyin sizin de olsun. Zaten bir çoğunu muhtemelen biliyorsunuz da temel fark harekete geçmek ve uygulamada dersem? Ee, hadi buyrun o zaman sırrımı açıklıyorum! Tembelliği bırakma zamanı…
Yazının devamı için; http://murattavsanci.blogspot.com.tr/2017/10/ozellikle-yakn-tandgm-ve-is-cevremdeki.html
KİM DEMİŞ SATICI GİREMEZ?
“- Müşteri telefonlarımı açmıyorrrrrrr yaaa!
– Biliyorum patron sekretere yok dedirtiyor, ben ne yapayım şimdi?
– Çat kapı gittim; gene de görüşemedim. Çünkü yerinde hiç olmuyor.
– Randevu vermiyor işte, peki başka ne yapacaktım?
….
İyi de güzel kardeşim ya dünyanın en büyük satış fırsatını kaçırıyorsan? Şimdi eğri oturup konuşalım. Belki de o randevu vermiyor değil de ya sen randevu almasını becerememişsen? Alınmaca gücenmece yok! …
Yazının devamı için; http://murattavsanci.blogspot.com.tr/2017/08/kim-demis-satici-giremez.html
Satışta MESSİ Olmak Yeterli mi?
Çoğumuzun külüstür de olsa, tos tos da olsa iyi kötü ayağımızı yerden kesen bir otomobili vardır. Bu ülkede hemen herkes evelallah kavun-karpuz seçmede olduğu gibi otomobilden de biraz olsun anlar, değil mi? Güzel.
Şimdi düşük segment araç üreten ve tüketici zihninde öyle konumlanan bir firma sahibi olduğunu düşün. Adı da ne olsun ne olsun? – hemen uyduralım- KAPLUMBAĞA ve sloganı da “yavaş ama; kaliteli ve de çok uygun ne haberrrr!” olsun. Bu firma da hikaye bu ya işi gücü yok çok şık spor model bir araba üretmeye kalksın. Şimdi hemen soruları yapıştıralım mı?.
Yazının devamı için; http://murattavsanci.blogspot.com.tr/2017/07/satsta-messi-olmak-yeterli-mi.html
TİYATRO OYUNU: “SATICININ EN ZOR GÜNÜ”
Veee beklenen an yine gelmiştir. Hedefleri çoktan tutan için -satıcı tabiri ile- belki biraz yayarak ve peşin satan gibi gezecek kadar güzel, hedefin gerisinde kalan için de ızdırap olacak, mideye kramp girecek ve hatta bildiği bütün küfürleri veya duaları anımsayacağı o malum gün… Ne mi o? Satıcı olan ancak bilir. Tabii ki AY SONU;)
Hani satış biraz da tiyatro sahnesi gibi değil midir? Ee, o halde gelin birlikte bir senaryo yazmaya/oynamaya ne dersiniz? …
Yazının devamı için; http://murattavsanci.blogspot.com.tr/2017/04/mini-tiyatro-perdeleri-acar-saticinin.html
ÇEVRİMDIŞI SATICI
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde teknoloji çağına giren bir satıcı varmış. Bakalım kahraman satıcımız çevrimiçi miymiş, çevrimdışı mıymış? Hadi buyrun bakalım.
DİYALOG 1:
” Biippp! Aradığınız satıcıya şuanda ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz anonsu”
1 saat sonra;
MÜŞTERİ: – ….
SATICI : – …
SATICININ İÇ SESİ: – ….
” Dıtt, dıtt aradığınız… ”
Yazının devamı için; http://murattavsanci.blogspot.com.tr/2017/02/cevrimdisi-satici.html
O SES TÜRKİYE: “SATICILAR” YARIŞMASI YAPILSA SONUÇ NASIL OLURDU?
İki soru ile hemen bu haftaki yazımıza başlayalım mı?
– Satış yapmak, birini ikna etmek, hedef tutmak çocuk oyuncağı mıdır?
– Nasıl bir satıcısın veya olmak istiyorsun hiç ayna karşısına geçip düşündün mü?
Hadi bizim uydurup belirlediğimiz aşağıdaki listedeki satıcı tiplerinden birkaç örneği kopya olarak paylaşalım da Pazar Pazar devreleri boşuna yakmayalım.;) Ondan sonra belki sorulara daha rahat cevap verebiliriz.
Mesela şu şekilde satışçıları çıkardığı ses/veya etki gücüne göre 4 tipe ayırabiliriz:
Yazının devamı için; http://murattavsanci.blogspot.com.tr/2017/02/cevrimdisi-satici.html